Tedavi ihtiyacı gibi zaruri durumlarda, -gerektiğinde- hastanın bedeninin mahrem yerlerine, tedavi işlemini yapan kimselerin bakması ve dokunması caizdir.
Mahrem yerlerini açmak durumunda olan hastaların, imkânlar ölçüsünde öncelikle hemcinsi olan sağlık personelini tercih etmeleri gerekir. Buna imkân bulunmaması hâlinde ise bu konuda cinsiyet farkı dikkate alınmaz (Kâsânî, Bedâ’î, 5/124; Zeylaî, Tebyîn, 6/17). Çünkü “Zaruretler, yasakları mübah kılar.” (Mecelle, md. 21). Bununla birlikte, tedavi eden doktorun da harama bakma izninin zarurete mebni olduğunu unutmaması gerekir. Bunun için de teşhis ve tedavi amacıyla bakılması gereken sınır aşılmamalıdır. Zira “Zaruretler kendi miktarlarınca takdir olunurlar.” (Mecelle, md. 22).