İslâm dini, müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslâm’ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Kur’ân ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah’ın (s.a.s.), ilke olarak müziğin câiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6 [1089]; İbn Mâce, Nikâh, 20 [1895]). Yine bir bayram günü Hz. Âişe’nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki câriyeye çıkışmak isteyenlere “Bırakın bugün bayramdır” diye uyarıda bulunmuştur (Buhârî, ʽÎdeyn, 25 [987]; Müslim, Salâtü’l-ʽîdeyn, 17 [892]).
Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslâm bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mübah kılındığı sonucuna ulaşılır (bkz. Zeylaî, Tebyînü’l-hakâik, 4/222).