Vadesinde ödenmemiş borçlar tahsil edilirken paranın değer kaybının borca eklenip eklenemeyeceği konusunda farklı yaklaşımlar bulunmaktadır (Serahsi, Mebsut, XIV, 29-31; Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, VII, 395; İbn Abidin, Reddü’l-Muḥtar, VII, 389). Özellikle enflasyonist ortamlarda paranın değer kaybının tahsil edilebileceği şeklinde Hanefilerden İmam Ebu Yusuf’un benimsemiş olduğu ve daha sonra mezhepte müftabih haline gelen bir görüş bulunmaktadır (el-Fetava’l-Hindiyye, IV, 510; İbn Abidin, Reddü’l-Muḥtar, VII, 390; İbn Abidin, Mecmuatu’r-resail, II, 58-67).
Buna göre demir, çimento, mazot, un, vb. standart emtianın alışverişinden kaynaklanan para borcunun gününde ödenmeyerek geciktirilmesi halinde, bu maddelerin piyasa değerinin değişken olması sebebiyle bir takım anlaşmazlıklara kapı aralayacağı için, paranın değer kaybının devlet tarafından açıklanan enflasyonun dikkate alınarak tahsil edilmesi daha doğru olur.