Bir kişinin kanından elde edilen sıvının, muhtelif yöntemlerle kendisine geri uygulanması şeklinde yapılan işleme PRP tedavisi denilir. Bu yöntem, ciltteki kırışıklık ve çatlakların, lekelerin, sivilce ve yara izlerinin giderilmesi, saç dökülmelerinin önlenmesi vb. işlemlerde uygulanmaktadır.
Bilindiği üzere İslam’da, yaratılıştan getirilen özellikleri (fıtrat) değiştirmeye yönelik tasarruf ve müdahaleler yasaklanmıştır (Nisa, 4/119; Rum, 30/30). Hz. Peygamber (s.a.s.), güzelleşmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi işlemleri, yaratılışı değiştirmek kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanların Allah’ın rahmetinden uzak olacağını ifade etmiştir (Buhari, Libas, 83-87; Müslim, Libas, 33). Bununla birlikte, vücudun herhangi bir organında, insanlar tarafından yadırganan, kişinin psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek bir anormallik bulunması durumunda bunun düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemi olarak değerlendirilir (Ebu Davud, Hatem, 7; Tirmizi, Libas, 31).
Netice olarak, insanlar tarafından yadırganan, kişinin psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine sebep olan, vücuttaki bir anormalliğin giderilmesi veya tedavisi için söz konusu uygulamanın yaptırılmasında dinen bir sakınca yoktur. Bununla birlikte tedavi amacı taşımayan, başkalarına daha güzel görünmek veya dikkat çekmek gibi estetik kaygılarla yapılan PRP uygulaması ise caiz değildir.