Hz. Peygamber (s.a.s.), farz namazların cemaatle kılınmasını tavsiye etmiş ve “Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.” (Buhârî, Ezân, 30 [645]; Müslim, Mesâcid, 249-250 [650]) buyurmuştur. Diğer bir hadislerinde ise “Eğer insanlar yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmanın sevabını bilselerdi emekleyerek de olsa cemaate katılırlardı.” (Buhârî, Ezân, 32 [654]; Müslim, Salât, 129 [437]) buyurmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.s.), gerek beş vakit farz namazların öncesinde ve sonrasında, gerekse farz namazlardan ayrı olarak sünnet ve nâfile namaz kılar; sünnet ve nâfile namazların evde kılınmasının daha uygun olacağını belirtirdi. Bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ey İnsanlar! Evinizde namaz kılınız. Zira farz namaz dışındaki namazların en makbulü, insanın evinde kıldığı namazdır.” (Buhârî, Ezân, 81 [731]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 213 [781]). Başka bir hadislerinde ise Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz farz namazını mescidde kıldığı zaman, o namazından evine de bir pay ayırsın. Zira Allah Teâlâ, bu nâfile namaz sebebiyle evinde hayır yaratır.” (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 210 [778]) buyurmuş; hatta “Namazın bir kısmını (yani nâfileleri) evlerinizde kılınız, evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz.” (Buhârî, Salât, 52 [432]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 208 [777]) uyarısında bulunmuştur.
Buna göre, farz namazların sünnetleri dâhil tüm nâfile namazların camide kılınması mümkün olmakla birlikte, evlerde kılınması daha faziletlidir.