Namazlardan sonra yapılan tesbîhât ve dualar, namaza dâhil olmasa da makbul ibadetler arasında yer alır. Tesbîhât konusunda Müslümanlara özel tavsiyelerde bulunan Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bizzat kendisi de namazlardan sonra üç kere Allah’a istiğfar eder ve şöyle buyururdu:
اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ.
“Allah’ım, selâm sensin; selâmet de ancak sendendir. Mübareksin. Ey Celal ve İkram sahibi!” (Tirmizî, Salât, 108 [300]; Nesâî, Sehiv, 81 [1337]; bk. Müslim, Mesâcid, 135 [591]).
Namazlardan sonra otuz üçer kere “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu ekber” diyerek Allah’ı anmak da sahih hadislerle tavsiye edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde, “Kim, her namazdan sonra otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa da Allahü ekber der, sonra da yüze tamamlamak için;
لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.
(Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter.) derse, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile affedilir.” (Müslim, Mesâcid, 146 [597]) buyurmuştur. Bir başka hadiste de namazlardan sonra otuz üç kez bu tesbîhâtı yapanın derecesine kimsenin ulaşamayacağı belirtilmiştir (Buhârî, Ezân, 155 [843]).