Ölen bir Müslümanın usûlüne göre yıkanıp kefenlenmesi ve cenaze namazının kılınarak defnedilmesi farzdır (Kâsânî, Bedâʾiʿu's-Sanâiʿ, 1/300, 306, 318). Bunun dışında yapılması gereken yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gün merasimi veya duası gibi zaman ve şekle bağlanmış bir görev yoktur. Bunların hiçbir dinî dayanağı da bulunmamaktadır. Bu itibarla söz konusu günlerde ölüye yönelik merasimler düzenlenmesi bid’attır; “Her bid’at da dalalettir.” (Müslim, Cum'a, 43 [867]; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6 [4606]). Ancak sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere her zaman hayr-u hasenât yapılabileceği gibi çeşitli vesilelerle dua da edilebilir (bk. Buhârî, Vasâyâ, 19 [2760]; Müslim, Zekât, 51 [1004]).