İslâm dini, kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, birtakım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir (el-Bakara, 2/233; en-Nisâ, 4/34; et-Talâk, 65/6). Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluk olup, kadının zengin veya fakir olması, Müslüman veya gayrimüslim olması sonucu değiştirmez.
Ebû Süfyan’ın karısı Hind, Resûlullah’ın (s.a.s.) huzuruna gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Ebû Süfyân cimri bir adamdır, ne bana ne de çocuklarına yeterli harcamada bulunuyor. O görmeden malından alabilir miyim?” diye sorduğunda Allah Resûlü (s.a.s.); “Maruf ölçüler içerisinde kendine ve çocuklarına yetecek kadarını alabilirsin.” (Nesâî, Âdâbü’l-Kudât, 31 [5420]; bkz. Buhârî, Büyûʽ, 95 [2211]; Müslim, Akzıye, 7-9 [1714]) buyurmuştur. Buna göre koca, eşinin normal şahsi ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal ederse, kadın onun malından ihtiyacı kadarını alabilir.