Abdest alırken niyet etmek, Hanefî mezhebine göre sünnet, diğer üç mezhebe göre farzdır. Hanefîler, abdest âyeti olarak bilinen âyette (el-Mâide, 5/6) emredilen fiiller arasında niyetin bulunmayışını delil olarak alırlar. Öte yandan abdest gibi namazın şartlarından olan ‘necasetten taharet’ ile ‘setr-i avret’te niyetin zorunlu olmayışı ve abdestin bazı ibadetlere bir vesile olup kendi başına müstakil bir ibadet sayılmayışı da Hanefîler'e göre abdestte niyetin farz olmadığını gösterir (Kâsânî, Bedâî’, 1/19-20; Merğinânî, el-Hidâye, 1/16; Aliyyü’l-kârî, Fethu Bâbi’l-‘İnâye, 1/55-56).
Diğer mezhepler ise Cenâb-ı Hakk’ın “Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti.” (el-Beyyine, 98/5) âyeti ile Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Bütün ameller niyetlere bağlıdır…” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1 [1]; Müslim, İmâre, 155 [1907]) hadisinden hareketle her ibadette olduğu gibi abdestte de niyet etmenin farz olduğunu söylemişlerdir (Şirbînî, Muğnî’l-muhtâc, 1/167; İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, 1/15; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/82).