Kadının ölen kocasını yıkayabileceği konusunda İslâm âlimleri arasında icma vardır. Kocanın ölen eşini yıkaması hususuna gelince;
Hanefîler'e göre eşlerden herhangi birisi vefat ettiğinde aralarındaki nikâh bağı sona erer. Ancak eşlerin birbirine bakma ve birbirini yıkaması meselesinde kadınla erkeğin durumunu farklı değerlendirmişlerdir. Şöyle ki; ölüm iddeti bekleyen kadının, kocasının bedenine bakmasını ve onu yıkamasını caiz görmüşler; erkeğin ise ölen hanımının sadece ellerine ve yüzüne bakabileceğini, fakat onu yıkayamayacağını ifade etmişlerdir (Kâsânî, Bedâi‘, 1/304-305). Çünkü erkek iddet beklemek zorunda olmadığından evliliğin koca açısından sona erdiği kabul edilmektedir (İbnü’l-Hümâm, Fethü'l-kadîr, 2/111).
Şâfiî mezhebine göre ise nikâhın doğurduğu sonuçların bir kısmı, ölümle son bulmadığından koca, ölen eşini yıkayabilir (Şirbinî, Muğni’l-muhtâc, 1/334-335). Ayrıca Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre de kocanın hanımını yıkaması caizdir (İbn Kudâme, el-Muğnî, 2/394).
Sonuç olarak, kadının iddet süresince vefat eden kocasını yıkayabileceği konusunda ittifak vardır. Ayrıca Hanefî mezhebi dışındaki mezhepler, kocanın da vefat eden eşinin cenazesini yıkayabileceği görüşündedir. Dolayısıyla erkek olsun kadın olsun eşin, ölen eşinin eline ve yüzüne bakabileceği gibi gerektiğinde bedenine de bakabileceği ve cenazesini yıkayabileceği görüşü ile amel edilebilir.