Kurbanlık hayvanların yaş sınırı, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünneti ile tespit ve tayin edilmiştir (Müslim, Edâhî, 13, 15-16 [1963, 1965]). Buna göre kamerî yıl esasına uygun olarak, devede 5; sığır ve mandada 2; koyun ve keçide ise 1 yaşını doldurma şartı aranır. Bunun yanında, 6 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması hâlinde kurban edilebilir. Koyunlardaki bu istisna bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından şöyle buyrularak yapılmıştır: “Yıllanmış (kurbanlık yaşını tamamlamış) hayvanlardan kurban kesin. Eğer bulmakta zorluk çekerseniz bir ceze’a (altı ayını doldurmuş gösterişli kuzu) kesin.” (Müslim, Edâhî, 13 [1963]).
Bu istisnanın hadiste ifade edildiği şekilde sadece koyunlara mahsus olduğu konusunda İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğu görüş birliği içindedirler. Evzâî gibi bazı âlimler ise bu hükmün keçi, sığır ve deve cinsi için de söz konusu olduğunu belirtmiştir (Nevevî, Şerhu Müslim, 13/117-118 [1963]).
Günümüzde Evzâî’nin görüşüne uygun olarak bu hükmün başka hayvanlar için de geçerli olabileceğini savunanlar olsa da bu görüşün kuvvetli bir delili yoktur. Çünkü kurban kesmek bir ibadettir. İbadetlerde ise akıl/ictihad değil, nakil/nass esastır. Hakkında açık delil bulunan meselelerde akıl yürütmek söz konusu değildir (Kâsânî, Bedâi‘, 5/69; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 6/322). Nitekim bir yaşına varmamış ama yetişkin olan oğlağını kurban etmek isteyen bir kimseye Hz. Peygamber (s.a.s.), “Sen onu kurban et! Fakat senden başkası için yeterli olmaz.” (Buhârî, Edâhî, 8 [5556-5557]) buyurmuştur. Bu itibarla, gelişmiş olmakla birlikte şart koşulan yaşı doldurmayan hayvanların, koyun örneğine kıyas edilerek kurban edilebileceği şeklindeki bir yaklaşım isabetli görülmemektedir.