Şeytan taşlamada, her günün taşının kendi vakti içinde atılması esastır. Ancak herhangi bir sebeple vaktinde atılmayan taşların taş atma süresi içinde kaza edilmesi vaciptir. Taş atma süresi, bayramın dördüncü günü, güneşin batması ile son bulur.
İmam Ebû Hanîfe ve İmam Mâlik’e göre, vaktinde atılmayan taşlar, şeytan taşlama günleri içinde kaza edilse bile cezası düşmez. Mazeretsiz olarak şeytan taşlamayı tamamen terk etmek veya bir günde atılması gereken taşların yarıdan çoğunu atmamak İmam Ebû Hanîfe’ye göre dem gerektirir. Bir veya daha çok günün taşının atılması terk edilse bile hepsi için bir dem yeterlidir. Her gün için atılması gereken taşların yarıdan fazlası atılmış ise eksik bırakılan her bir taş için sadaka gerekir. İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre, taş atma süresi içinde kaza edildiği takdirde cezası düşer (Serahsî, el-Mebsût, 4/64-65).
Şâfiî ve Hanbelîlere göre ise vaktinde atılmayan taşlar, bayramın dördüncü günü güneş batmadan önce atıldığı takdirde, kaza değil, eda sayılır. Bu gecikmeden dolayı ceza da gerekmez (Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, 3/307-308).